Yaşadıklarımız birer zaman kaybı mı?
Adı: Tender Branson
Görevi: Yaşadığı sürece çalışmak ve gerekli olduğunda ölmek.
Branson hepimiz gibi bir misyoner. Tek farkı onun Creedish mezhebi tarafından dünyaya yollanması. Bizse mutluluğun, mutsuzluğun, aşkın, nefretin misyonerleriyiz. Dünya bir bataklık, biz de onu karnavala dönüştürmek için elimizden geleni yapıyor, çoğu zaman da başarısız oluyoruz. Başarısızlıktan kurtulmak adına da sürekli tüketiyoruz.
Chuck Palahniuk’un Dövüş Kulübü’nden sonra yazdığı kitap olan Gösteri Peygamberi tam da içinde bulunduğumuz, tüketim toplumuna, reklam ve televizyonun da katkılarıyla hazırlanan şov dünyasına ithaf edilmiş güzel bir eleştiri. “Yolunda gitmeyen her şeyin hikâyesi.”
Hepimiz yalnız ölmemek adına kıyametin kopması için elimizden geleni yapıyoruz. Elimizde avucumuzda ne varsa hızlıca tüketiyoruz. Aşklarımız da nefretimiz de kısa ömürlü, kendi kendini bile kavurmuyor. Palahniuk romanı 1999’da yazmış olsa da aslında tam da bugünün romanı.
Siz de bu gösteri ve tüketim dünyasında kendinize bir yer edinmiş olduğunuz halde yaptığınızın aslında bir zaman kaybı olduğunu düşünüyorsanız Palahniuk’a kulak verin. Belki de hiçbir şey için geç kalmamışsınızdır.
Ümran Kio
Adı: Tender Branson
Görevi: Yaşadığı sürece çalışmak ve gerekli olduğunda ölmek.
Branson hepimiz gibi bir misyoner. Tek farkı onun Creedish mezhebi tarafından dünyaya yollanması. Bizse mutluluğun, mutsuzluğun, aşkın, nefretin misyonerleriyiz. Dünya bir bataklık, biz de onu karnavala dönüştürmek için elimizden geleni yapıyor, çoğu zaman da başarısız oluyoruz. Başarısızlıktan kurtulmak adına da sürekli tüketiyoruz.
Chuck Palahniuk’un Dövüş Kulübü’nden sonra yazdığı kitap olan Gösteri Peygamberi tam da içinde bulunduğumuz, tüketim toplumuna, reklam ve televizyonun da katkılarıyla hazırlanan şov dünyasına ithaf edilmiş güzel bir eleştiri. “Yolunda gitmeyen her şeyin hikâyesi.”
Hepimiz yalnız ölmemek adına kıyametin kopması için elimizden geleni yapıyoruz. Elimizde avucumuzda ne varsa hızlıca tüketiyoruz. Aşklarımız da nefretimiz de kısa ömürlü, kendi kendini bile kavurmuyor. Palahniuk romanı 1999’da yazmış olsa da aslında tam da bugünün romanı.
Siz de bu gösteri ve tüketim dünyasında kendinize bir yer edinmiş olduğunuz halde yaptığınızın aslında bir zaman kaybı olduğunu düşünüyorsanız Palahniuk’a kulak verin. Belki de hiçbir şey için geç kalmamışsınızdır.
Ümran Kio
Yaşadıklarımız birer zaman kaybı mı?
Reviewed by Head Hunter
on
Mart 31, 2012
Rating:
Hiç yorum yok: